2 Nisan 2008 Çarşamba

DÜZEN ADAMI OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ


Güzel ülkem Türkiye’nin olmazsa olmazları, belirli gerçekleri vardır. Bunların başında düzen adamı olmak gelir. Nedir düzen adamı olmak? Düzen adamı ne yapar, nasıl yaşar, nasıl davranır ? Düzen adamı dediğimiz kişi; mevcut güçle ters düşmez, düşse bile öyle çok göze batıp radikalleşmez. Belirli yetilere sahiptir düzen adamı. Genel geçer konularda statükocudur, güncel konularda hep çoğunluğun tarafını tutar. Öyle farklı bakış açıları aramaz. Hep belirli gazeteleri okur, belirli kanalları izler. Muhtemelen muhafazakardır, milliyetçidir. Hep tek düze düşünür, dışarıya bağlar bütün sorunları, hep birileri Türkiye’yi yıkmak istiyordur onun gözünde. Komplo teorileri olmazsa olmazıdır. Mesela aslında Türkiye’nin inanılmaz bereketli toprakları vardır ve aslında en büyük petrol rezervi bizdedir ama çıkaramıyoruzdur. Bunun sebebi’de ABD’dir, onlar izin vermiyordur. Ayrıca derin devlet olmalıdır düzen adamına göre, çünkü derin devlet bizi dışarıdan gelecek kötülüklere karşı korur. Çok yüce ve önemli insanlar yer alır bu oluşumların içinde. Düzen adamına göre, ordu ne olursa olsun siyasetin içinde olmalıdır, çünkü ordu rejimin koruyucusudur. Laiklik çok önemlidir düzen adamı için, gerekirse ekmek, iş istemez ama laiklik her şeyin önündedir. Ama muhtemelen ne olduğunu bilmez bu kelimenin, sorarsanız orta okul vatandaşlık bilgisi dersinden öğrendiği kadarıyla ‘Devlet ve din işlerinin birbirinden ayrılması’ diye tanımlar laikliği. Ama bilmediği bu şey ekonomik gelişmeden, demokrasiden, insan haklarından daha önemlidir onun için. Halbuki düzen adamı laikliği savunmasına rağmen, demokrasinin zararlı olabileceğini, çok fazla demokraside, özgürlükte ne kardeşim bu kadarı fazla diyerek eleştirir. Laikliğin ancak gerçek bir demokrasiyle taçlanırsa anlamlı olacağını bilmez ya da bilmek istemez. Tek başına karın doyurmayacağını anlamaz laikliğin. Muhtemelen türbana karşı çıkar, çünkü türban onun gözünde simgedir, ona göre başını örtmenin inançla hiç bir alakası yoktur. Başını örtüp üniversiteye girenlerin hepsinin amacı rejimi değiştirmektir düzen adamına göre. İnsan haklarını pek sevmez düzen adamı, “Nedir bu milletin zoru, oturun oturduğunuz yerde, hak hukuk neymiş, polis şunların ağzını burnunu kırsa diye söylenir”. Hakkını arıyan insanı sevmez düzen adamı. Ona göre polis; öğrenci, memur ayırt etmeksizin dövünce haklıdır, çünkü ne işi vardır insanların hak aramayla, “devlet baba” ne diyorsa doğrudur. Belirli tutkuları vardır düzen adamının, mesela birisi bayraktır. Toplumsal bir olay olunca ona sığınır hemen, sanki ondan farklı düşünenler, bu ülkenin adamı değildir ve sanki o bayrak onun babasının malıdır. Muhtemelen marjinal fikirli insanlar vatan hainidir onun gözünde, bu ülkeyi bölmek istiyorlardır. Hatta marjinal fikirli insanlar batının uşağıdır ve amaçları ülkemizi zayıflatmak ve gelişmesini engellemektir. Çünkü farklı fikir sahibi olmak, farklı tarzda yaşamak halkın huzurunu bozar onun gözünde ve toplumu kamplaştırır. Mustafa Kemal Atatürk’ü, birilerini sindirmek adına kendi kalkanı yapar düzen adamı. Kim ondan farklı düşünüyorsa, kim sistemi sorguluyorsa, Atatürk Türkiyesi’ni değiştirmek istiyordur ve muhtemelen Atatürk düşmanıdır onun gözünde...

Ama ne hikmetse hep başarılı olur düzen adamı. İşini çok iyi bilir, bir yerlerde sürekli onun gibi düşünen birileri vardır her zaman. En kolay şekilde en iyi işi bulur ve en hızlı şekilde yükselir. Çünkü herkesle uyumlu gözükmeyi bilir, bu sistemin, bu bitik yapının nelere prim verdiğini, nerede nasıl alkış alacağını bilir.

Ve maalesef ülke bu tip salaklarla doludur. Bunlar olduğu sürece, aklı başında, düzgün, dürüst insanların iyi yerlere gelebilmeleri, bu kokuşmuşluğa son vermeleri mümkün değildir ve mümkün olmayacaktır...
MZA

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Düzen adamı adı üstünde düzene uyar.Dolaplarında her türlü kıyafet vardır. Gıravattan , atatürk rozetine, çarşaftan sarık ve cübbesine... Hiçbir yaratıcı fikri yoktur. En büyük kimse ondan taraf olur (Konu Devletse Misal ABD). Onun dedeği yolda onun savunucusu olur. Düzen adamı anlıktır geçmişe bakmaz şimdiki düzen neyse onu savunur. Dolayısıyla şu anki Düzen adamı için laiklik hiçbir anlam ifade etmez. Düzen kafasına çuval geçirse, Uçağını düşürse, geçmişte 30.000 kişinin canını almış kimseyle pazarlık etse bile düzeni savunur bu adamlar.
Sanırım bütün bunları yapabilicek bir güce sahip olmasından mütevellit güçlünün yanında olmalıyım demektedir düzen adamı.