17 Nisan 2008 Perşembe

Eksi'nin yanlislari

Zor istir objektif olabilmek, icinde bulundugunuz gercekligi soyutlamak, sadece var olana elestirel bir bakis acisiyla yaklasabilmek. Elbetteki elestiri guzeldir, farkli bakis acilarina sahip olmak da oyle, fakat yorum gerektirmeyen cevirilerde yapilan “hatalar” kimi zaman insanlarda bir on yargiya sebep olabilir.

Oktay Eksi’nin Disisleri Bakani Ali Babacan’in Financial Times’la yapmis oldugu soylesiden almis oldugu bazi kisimlar ve onlarin Turkce’ye cevrimi konusunda bir kac “hata” buldugumu soylemeden edemeyecegim.

Eksi diyorki “eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den "yaptığımız reform yasalarını veto ediyordu" diyerek şikáyette bulunduğu dikkati çekiyor.” Ben de usenmedim ve metni okudum ve orada gecen sozler de su sekildeydi “I wouldn’t actually look at Abdullah Gül becoming the President as a problem about the reforms, but actually it is a huge impetus for the reforms because we had many problems vis-à-vis our reform efforts because of the Presidential vetoes [of legislation] that we having seen during the time of our former President. So, with a reform-oriented President with a President who truly believes in the merits of the EU for Turkey, I think it is a big, big plus that we have a President like him…” burada evet Babacan Sezer’in veto gucunden bahsediyor ve sorunlar yasadiklarini ifade ediyor ama burada bir sikayet yok, daha cok Gul ile ilgili memnuniyetinden bahsediyor.

"Oysa bizim basına yansıyan habere göre sadece, "Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kapatılması istemiyle açılan dava"ya değinirken, "siyasi bir konunun mahkemeye götürülmesi halinde mahkemenin işinin önemli ölçüde zorlaştırdığından" söz ettiği, sırf bu zorluğu gidermek için "Anayasa’da değişiklik yapmayı düşündüklerini" söylediği, "parti kapatma kriterlerinin Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu tarafından belirlenenlerle sınırlı olmasını" istediği" … seklinde devam ediyor sayin Eksi. Ben ise yazida “mahkemenin isinin zorlasmasi” ile ilgili bir kisim bulamadim bunla birlikte parti kapatma kriterinin Venedik Komisyonuyla da alakasi yok.

FT muhabiri soruyor ; And the constitutional reform issue, where is that? ( Peki Anayasal reform konusu, bu nerede kaliyor? )

Babacan yanitliyor; The constitutional reform, actually, right after the new government was founded…we immediately invited a group of lawyers to work on a draft, a new constitution which is in line with the Copenhagen criteria, in line with the Venice Commission work and so forth, and we already had a draft.

Burada Babacan diyor ki zaten yeni anayasa Kopenhag Kriterleriyle belirlenmis ve Venedik Komisyonu ile de paraleldi, fakat goruyoruz ki parti kapatilmasi ile ilgili bir degisiklikten bahsedilmiyor burada bahsedilenler 301.madde ve AB uyum sureci icerisindeki reformlar.
Ilerleyen bolumlerde parti kapatilmasi hakkinda da konusuyor Babacan ve diyor ki elimizde bir taslak var ama hangi kulvarda ilerleyecegimize parti olarak henuz karar vermedik, sayin Eksi’nin nasil boyle bir cikarim yaptigini anlamak oldukca guc (?).

I don’t know if you heard about it or not, and that’s another thing, which is listed in all the EU reports and that’s something about 20-30 students being able to get religious education at a Greek Orthodox church school. And if you make a public opinion poll and ask people, is this an issue? I don’t know if there’s going to be 9th issue or the 19th issue or the 900th issue that’s in this report. Then we talk about freedom and fundamental rights. I don’t think we can just talk about any compromise or any other way and so forth but we have to do it, if we can, as soon as possible because it is very, very basic issue.

Ve son olarak Eksi’nin degindigi nokta turban konusu, Babacan’in kimseye taviz vermeden cozmenin basit yolu oldugundan bahsetmesi durumu var, o da soyle ki, FT muhabiri turbanin nasil 9. onemli konu olabildigini soruyor, Babacan da Yunanistan’daki 20 – 30 kadar ogrencinin Ortodoks kilisesinde dini egitim alabilmesinden bahsediyor ve ekliyor “bu durumu insanlara sorsaniz orada 9. 19. hatta 900. problem olarak ele alinir mi? bence alinmaz ve biz de hic odun vermeden bunu yapmaliyiz sadece cunku bu son derece temel bir konudur” diyor.

Son olarak ben sayin Eksi'nin yapmadigini yapayim ve haberin linkini vereyim, boylece herkes kendi okuyabilir ve benim de yapmis olabilecegim "hata"lari gorebilir.

http://www.ft.com/cms/s/0/cb8de71a-0a57-11dd-b5b1-0000779fd2ac.html

2 yorum:

Adsız dedi ki...

hocam hiç kafa yormaya gerek yok gerek oktay ekşi gerek onun gibi ulasalcı beyni sulanmışlar kişiler hiç bir zaman neyin ne olduğunu anlamayackalar daha doğrusu anlamak istemeyecekler. bu arkadaşlar gayet net ve açıktır ki basında belirli kurumların ve bazı siyasi pertilerin tetikçiliğini yapmaktadırlar.....

Keefain dedi ki...

yazı için teşekkürler, aylık fibonacci serisi gibi yazı sayılarının serisini bozdunuz ve 16-8-4 diye ilerleyen aylık yazılarınızı 3. yazı ile farklı bir boyuta eriştirdiniz :).
Neyse konu hakkında ise bence Cumhurbaşkanı konusunda bariz Babacan şikayet ediyor ancak bu bir çeviri gibi iletilmişse okuyucuya çok yanlış yapılmış. Bir yazıya yapılan yorum ayrıdır, çeviri ayrıdır.
Herneyse, Babacan güzel konuşmuş.